SİNETAYFA

Vincent Malloy, 7 yaşında nazik bir çocuk ve ateşli bir Vincent Price hayranıdır, tek bir hayali vardır: idolü gibi olmak. Bunu aklında tutarak ve sınırsız hayal gücünün yardımıyla, genç Vincent en sevdiği aktörün filmlerini ve hikayelerini yeniden yaşar, Edgar Allan Poe'nun hikayeleri gibi garip deneyler yapar. Ancak, çocuğun canını sıkacak şekilde, annesi her zaman yoluna çıkmayı başarır. Zavallı Vincent, seni kimse anlamıyor...

Vincent, Tim Burton tarafından yazılan, tasarlanan ve yönetilen ve Rick Heinrichs tarafından üretilen 1982 Amerikan stop motion kısa korku filmi olup; aynı zamanda ilki The Watcher in the Woods olan ikinci Disney korku filmidir. Yaklaşık altı dakika uzunluğunda olan filmin şu anda birkaç korsan sürüm dışında tek bir sürümü yoktur. The Nightmare Before Christmas'ın 2008 Özel Sürümü ve Koleksiyoncu Sürümü DVD'lerinde bonus özellik olarak ve Cinema16 DVD Amerikan Kısa Filmleri'nde bulunabilir. Film, Burton için hayat boyu bir idol ve ilham kaynağı olan aktör Vincent Price tarafından anlatılıyor. Bu ilişkiden sonra Price, Burton'ın Edward Scissorhands filminde rol aldı. Vincent Price daha sonra Vincent'ın "şimdiye kadar olan en tatmin edici şey" olduğunu söyledi ve "Ölümsüzlüktü - Hollywood Bulvarı'ndaki bir yıldızdan daha iyiydi" diye tanımladı.


Şüphesiz ki Tim Burton, sinemanın en özgün ve tanınan yönetmenlerinden biridir. Özellikle gotik temalar, karanlık atmosferler ve sıra dışı karakterlerle tanınan Burton, erken dönem çalışmalarında da bu estetiği kendine özgü bir şekilde benimsemiştir. 1982 yapımı *Vincent* adlı kısa filmi, Burton'un sinematik tarzını daha ilk adımlarında sergileyen ve onun sanatsal kimliğini yansıtan önemli bir yapım olarak karşımıza çıkar.

Vincent, 6 dakikalık kısa bir animasyon filmi olup, genellikle Tim Burton'un erken dönem eserlerinden biri olarak kabul edilir. Film, 7 yaşındaki bir çocuğun dünyasına odaklanır: Vincent Malloy. Vincent, günlük yaşamında sıradan bir çocuk gibi gözükse de hayal dünyasında, Edgar Allan Poe'nun eserlerine ve korku sinemasına duyduğu ilgiden dolayı karanlık ve gotik bir atmosfer içinde yaşamaktadır. O, kendisini bir zamanlar ünlü korku filmi oyuncusu Vincent Price gibi hayal eder. Price’ın sesinden dinlenen şiir, Vincent’ın zihnindeki karanlık düşünceler ve hayallerin yansımasıdır. Bu şiir, Burton'un kendi estetiğiyle bütünleşir; şairane bir dilin yanında, ölüm, korku ve yalnızlık gibi evrensel temaları işler.

Vincent, klasik stop-motion tekniğiyle yapılmış bir animasyon filmidir. Burton'un yönetmenliğinde, bu filmdeki her detay onun gotik sinemasının temel unsurlarını taşır. Filmdeki karakterler, özellikle Vincent'in görünümü, büyük başlı, çarpık burunlu ve solgun yüz hatlarıyla, Burton'un ünlü stiline bir göndermedir. Arka planlar ise karanlık, kasvetli ve melankoliktir. Anlatının merkezindeki Vincent’in hayal dünyası, onun gerçek dünyasındaki sıradanlıktan uzak, kasvetli ve bir o kadar fantastik bir ortama dönüşür.

Kullanılan renk paleti de bu atmosferi güçlendirir. Karanlık tonlar ve siyah-beyaz renkler, film boyunca baskın bir şekilde yer alır. Bu, izleyiciyi, Vincent’in zihinsel karmaşasına ve huzursuzluğuna bir adım daha yaklaştıran önemli bir görsel tercih olmuştur. Ayrıca animasyonun akışkanlığı ve karakterlerin küçük detayları, Burton'un kendine has çizim tarzını ve mizahi yaklaşımını gözler önüne serer.

Vincent’in seslendirilmesi ve müzik kullanımı da film için kritik öneme sahiptir. Özellikle filmdeki seslendirme, Vincent’in karanlık ve tekinsiz dünyasını anlatmaya yardımcı olur. Vincent Price’ın kendisinin seslendirdiği şiir, filmin karanlık atmosferini tamamlayan ve ona bir tür melankolik şiirsellik katan bir özelliktir. Price’ın sesinin, bir zamanlar korku sinemasının ikonik ismi olmasından ötürü, filme hem nostaljik hem de otantik bir hava kattığı söylenebilir.

Filmin müzikleri, Tim Burton’un sıkça işbirliği yaptığı besteci Danny Elfman tarafından bestelenmiştir. Elfman’ın müziği, filme dramatik bir yoğunluk ve duygusal derinlik katarken, Vincent’ın içsel çatışmalarını ve hayal dünyasının karanlık yönlerini vurgular.

Vincent’in psikolojik derinliği de önemlidir. Vincent’in karanlık dünyasında sıkça karşılaşılan yalnızlık, ölüm arzusu ve hayal dünyası ile gerçeklik arasındaki ince çizgi, çocuğun içsel çatışmalarını gözler önüne serer. Vincent, çevresindeki dünyayı algılayış biçimiyle dış dünyadan yabancılaşmış bir figürdür. Gerçekle yüzleşmektense, hayal gücüne kaçmak ve Edgar Allan Poe’nun üslubuyla korku hikayeleri yaratmak, onun yalnızlık ve boşluk hissine bir tür başkaldırıdır. Bu, Burton'un sıkça işlediği bir temadır: Genç bireylerin, özellikle de toplumdan dışlanmış ve yalnız hissedenlerin, hayal dünyalarında var olma mücadelesi.

Tim Burton'un Vincent adlı kısa filmi, yönetmenin kendine has stilini erken döneminde sergileyen önemli bir eserdir. Burton’un gotik, karanlık atmosferi ve psikolojik derinliği, hem animasyonun gücünden hem de Edgar Allan Poe’nun etkisinden beslenir. Vincent, aynı zamanda, Burton’un sinema dünyasına adım atarken taşıdığı vizyonun bir yansımasıdır. Hem görsel hem de anlatımsal açıdan, sinema tarihindeki en özgün kısa filmlerden biri olarak kabul edilebilir.

Yazan: Ömerlütfi Küçükosman

Vincent

Vincent Malloy’un yaşı yedi.
Her zaman kibardır ve yapar söyleneni,
Yaşına göre hiç bencil değil ve oldukça iyiydi,
Ama aynen Vincent Price gibi olmak isterdi.
Kız kardeşiyle, köpekle ve kedilerle yaşamak onun için sıkıntı değildi
Fakat aslında örümceklerle ve yarasalarla dolu bir evi yeğlerdi
Bunu yaptığı korkunç icatlara yansıtırdı,
Ve yürüdü karanlık koridorlarda, yalnız ve ıstıraplı.
Vincent, teyzesi ziyarete geldiğinde oldukça iyiydi.
Ama onu balmumu müzesine koymayı hayal ederdi.
Köpeği Abacrombie ile deney yapmaya bayılırdı,
Korku bir zombi yaratmak umudundaydı.
Böylece, o ve korkunç zombi köpeği…
Sisli Londra’da arayabilirlerdi fanileri.
Düşünceleri sadece fena suçlar hakkında değildi,
Resim yaparak ve okuyarak geçirmeyi severdi vaktini,
“Koş Jane koş” gibi kitaplar okurken diğer çocuklar,
Edgar Allen Poe’ydu Vincent’in en sevdiği yazar.
Bir gece korkutucu bir hikâye okurken,
Bir kıta okudu suratını bembeyaz eden,
Ne feci bir haber buna dayanamazdı,
Çünkü güzel karısı canlı olarak mezardaydı.
Öldüğünden emin olmak için mezarını kazdı,
Bilmiyordu ki; mezarı, annesinin çiçek yatağıydı.
Annesi Vincent’i odasına yolladı,
Biliyordu; ölüm kulesinde tutsaktı,
Orda hayatının geri kalanını geçirmeye yargılandı,
Güzel karısının portresiyle yalnız başınaydı.
Tek başına ve çıldırmak üzere mezarında hapisti,
Annesi birdenbire içeri girdi,
Dedi ki;” istersen dışarı çık ve oyna çok güzel bir gün ve güneşli hava”
Vincent konuşmaya çalıştı ama konuşamadı,
Yıllar boyu yalnızlık onu oldukça yıpratmıştı.
Bir kâğıt aldı ve bir kalemle şunları yazdı kâğıda:
“Bu ev tarafından ele geçirildim, buradan ayrılamam bir daha.”
Annesi dedi ki; “ne ele geçirildin, ne ölmüş gibisin neredeyse,
Oynadığın bu oyunların hepsi kafanın içinde,
Sen Vincent Price değilsin, Vincent Malloy senin adın,
Istıraplı ya da deli değil, küçük bir oğlansın,
Yedi yaşındasın ve benim oğlumsun sen.
Şimdi dışarı cık ve gerçekten eğlen.”
Hıncını çıkartmıştı artık, yürüdü salona.
Vincent yavaşça sırtını verdi duvara,
Oda soğumaya, gıcırdamaya ve daralmaya başladı,
Korkun çılgınlığı doruğa ulaşmıştı,
Abacrombie’yi gördü, zombi kölesi,
Ve gaipten karısının sesini işitti,
Tabutundan konuşuyordu ve korkunç isteklerde bulunuyordu,
Duvardaki çatlaklardan çıkan iskelet eller ona doğru uzanıyordu.
Hayatındaki tüm korkular, rüyalarına giren,
Çılgın kahkahasını korkunç çığlıklara dönüştüren.
Deliğinden kurtulmak için kapıya doğru uzandı,
Ama hissiz ve cansız olarak yere yığıldı.
Sesi yumuşak ve çok yavaştı,
Edgar Allan Poe’nun “Kuzgun” ‘undan bir satır mırıldandı.
“... ve gölgelerden gelen ruhum
yerde yüzerek yatarken kalksın ayağa
“Bir daha asla.”

Tim Burton

Vincent Price kimdir merak ederseniz; Eğer alt yazılı izlemek isterseniz;

Kalemine sağlık.