SİNETAYFA

Eksik başlıklardan birini tamamlayalım...



Bu filmin neredeyse her cümlesi kitap yazdıracak güçte ama biz bir kaç örnekle yetinelim:

Sahip oldukların sonunda sana sahip olur.

Sizler işiniz değilsiniz. Sizler paranız kadar değilsiniz. Bindiğiniz araba değilsiniz. Kredi kartlarınızın limiti değilsiniz. Sizler iç çamaşırı değilsiniz. Sizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden pisliklerisiniz.

Özgürlüğü bulmuştum. Tüm umudunu kaybetmek, özgürlüktü.

“En iyi jilet budur. Dünyanın bütün meşhurları bununla traş oluyor. İngiltere kralı, rahmetli başkan Kennedy, taçsız kral pele, backenbauer, kaleci mayer, nadia komanachi, biricik bardo, fenerbahçeli cemil. Hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçludur”

- Ben yalnızca mutlu olmak istedim.
- Dışarıda her sıçtığımının küçük kutusunda, mutlu olmaya çabalayan insanlar var. Bütün nesiller; anneler ve oğulları, babalar ve kızları, eşler, onların aşıkları, araba sahipleri... Herkes mutlu olmak istiyor. Ve hayatları gri kireç taşı duvarlara karşı esen rüzgar gibi.

Yuri Orlov: Dünyada 550 milyon ateşli silah bulunmaktadır. Bu da her 12 kişiden birinin silahlı olduğunu gösterir. Tek soru: Geri kalan 11 kişiyi nasıl silahlandırabiliriz?

"Unutma Red, umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez."

Bu replik, Andy Dufresne'in hapishane arkadaşı Red'e yazdığı mektupta geçiyor. Umut temasını merkeze alan bu söz, filmin ana mesajını özetliyor: İnsan ruhunun dayanıklılığı ve özgürlüğe olan inancı. Andy'nin bu sözleri, Red'in hayata yeniden tutunmasını sağlıyor ve onun özgürlüğe adım atmasına ilham veriyor. Umut, burada sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir direniş ve hayatta kalma aracı olarak sunuluyor.

"Hayatta yaptıklarımız, sonsuzlukta yankılanır."

General Maximus'un askerlerine hitaben söylediği bu söz, filmin epik ve felsefi tonunu belirliyor. Bu replik, bireyin eylemlerinin sadece kendi yaşamını değil, aynı zamanda tarih boyunca yankılanacak bir miras bıraktığını vurguluyor. Maximus'un bu sözleri, onun liderlik yeteneğini ve ahlaki değerlerini yansıtıyor. Aynı zamanda, izleyiciyi kendi hayatlarında anlam aramaya teşvik ediyor.

"Annem her zaman hayatın bir kutu çikolata gibi olduğunu söylerdi. İçinde ne olduğunu asla bilemezsin."

Forrest Gump'ın bu ikonik repliği, hayatın belirsizliğini ve sürprizlerini basit ama etkileyici bir şekilde ifade etmekte. Forrest'ın naif bakış açısı, bu sözle birleşerek izleyicilere hayatın karmaşıklığını ve güzelliğini hatırlatır. Replik, aynı zamanda filmin genel tonunu ve Forrest'ın hayata karşı olan pozitif yaklaşımını yansıtmaktadır.