Özet
Shane ve June Brown, Paris’te balayında evli bir çifttir. Birlikte besledikleri hayatları Shane’in, insan libidosuyla ilgili çalışmaların yapıldığı tıbbi bir kliniğe yaptığı esrarengiz ve sık ziyaretler sonucunda karmaşık hale gelir.
Yorumumuz
Günümüzün en büyük yönetmenlerinden Claire Denis, vampir filmlerine kendine has bir dokunuş geliştirerek hastalıklı bir arzuyu eşsiz bir şekilde tasvir ediyor. Gizemlerle dolu Her Gün Başka Bir Bela, Béatrice Dalle ve Vincent Gallo gibi yıldızları ve Tindersticks imzalı müziğiyle hafızalara kazındı.
Özet
Geçmişinin gölgesinden kurtulmayan Amsterdam’da dün ve bugün iç içe geçiyor. Nazi işgali sırasında Hollanda’nın başkentinde yaşanan önemli olayların vuku bulduğu yerler, 2020-2022 yılları arasında çekilen görüntülerle ekrana geliyor.
Yorumumuz
Bianca Stigter’in biyografi ve tanıklıklara yer veren muazzam kitabına dayanan Steve McQueen imzalı belgesel, II. Dünya Savaşı hikayelerinin ekrana gelme biçimini baştan tanımlıyor. Geçmişin hayaletlerinin bugünü nasıl etkileyebileceği üzerine düşünen, hem sarsıcı hem de ilham verici bir çalışma.
Özet
Sasha, hassas olduğu için kimseyi öldürmeyen bir vampirdir. Bu durumdan bıkan ailesi ona kan sağlamayı bırakınca Sasha, kendini feda etmeye gönüllü bir genç olan Paul ile tanışır. Fakat yaptıkları anlaşma, gün doğmadan Paul’ün son isteklerini yerine getirmeye çalıştıkları bir maceraya dönüşür.
Yorumumuz
Ariane Louis-Seize, büyüme sancılarına bir de vampir olmanın ikilemlerini ekliyor. Ölümün kasvetine incelikli bir mizahla yaklaşan bu sıradışı aşk ve dostluk hikayesi, müşterek tuhaflıkların güzelliğine kucak açıyor.
Özet
1928 yılında Almanya’daki lüks bir tatil köyünde Marksist bir kitap kulübü, yerel halkın vampir olduklarına inandıkları aristokratlara başkaldırmasını sağlamaya çalışır. Bu sırada Sovyetlerden gelen beş parasız Lyuvoschka, tuhaf ve zengin bir genç kadınla ilişki yaşamaya başlar.
Yorumumuz
Karl Marx, seçkinlerin vampir olduğunu söylerken sadece benzetme yapıyordu belki ama Julian Radlmaier bu gerçeküstü filminde bu sözleri doğru kabul ediyor. Yeni favori yönetmenlerimizden Alexandre Koberidze’nin başrolde olduğu Kan Emiciler, sosyalist fikirlerle dolu incelikli bir taşlama
Özet
Osmanlı paşası torunu Olcay Hanım, yıllar önce bir deniz kazasında subay kocasını kaybetmiştir. Kocasının ölümünden sonra yalnız yaşamayı seçen Olcay, rahim kanseridir ve ölümle yüz yüzedir. Ancak asıl korkusu, tek dostu olan kedisine ölümünden sonra kimin sahip çıkacağıdır.
Yorumumuz
Sakin ve duygusal bir bakışla yalnızlığı ve kaçınılmaz değişimleri keşfe çıkan Halit Refiğ imzalı filmde, Yıldız Kenter akıllara kazınan bir performans sergiliyor. Hem kendi dünyasında hem de toplum hayatında kayıplarla karşı karşıya kalan bir kadının çarpıcı bir portresi.