Film Prof. Parker Wilson'ın, tren istasyonunda bulduğu Japon kökenli meşhur Akita cinsi köpeği evine almasıyla başlar. Hachi, Wilson ailesinin köpeği olur ve Profesörü işe giderken her gün tren istasyonuna kadar yolcu eder...
Ama ben orjinalini de tavsiye ederim...
* Ohooo vizontele daha çok yanar oglum; sinemaya benzer mi? Ben en çok sinemayı severim, sinema başka bi'şey.
Jerry Lundegaard borçları olan bir sahtekârdır. İhtiyaç duyduğu meblağda parayı acilen edinmeli ve borçlarını temizlemelidir. Karısının babası oldukça zengin bir adamdır ancak gamsız bir sahtekar olan Jerry'ye yardım etmesi imkansız görünmektedir...
* Ohooo vizontele daha çok yanar oglum; sinemaya benzer mi? Ben en çok sinemayı severim, sinema başka bi'şey.
Hayatını karanlıkta yaşamaya mahkum, sağır ve kör bir kız olan Michelle'ın, 8 yaşında tanıştığı öğretmeniyle beraber azimle hayata tutunma hikayesi. Bu azim hikayesinde, öğretmeninin Michelle'e öğretmeyeceği tek şey olacaktır; 'imkansız' kelimesi!
* Ohooo vizontele daha çok yanar oglum; sinemaya benzer mi? Ben en çok sinemayı severim, sinema başka bi'şey.
Frankie Dunn, tüm hayatını ring üzerinde dehşet dövüşçüler yetiştirerek geçirmiştir. Boksörlerine öğrettiği en önemli ders hayatın temel kuralıdır: Her şeyin ötesinde daima kendini koru!
* Ohooo vizontele daha çok yanar oglum; sinemaya benzer mi? Ben en çok sinemayı severim, sinema başka bi'şey.
Mozart'ın yeteneğini çok kıskanan ve onu öldürdüğünü iddia eden çağdaşı besteci Antonio Salieri'nin anlatımıyla Wolfgang Amadeus Mozart'ın hayatı, başarısı ve sıkıntıları.
* Ohooo vizontele daha çok yanar oglum; sinemaya benzer mi? Ben en çok sinemayı severim, sinema başka bi'şey.
Henüz 17 yaşında olan Frank, doktor, avukat ve pilot kimliğine bürünmüş yetenekli bir sahtekârdır. FBI ajanı Carl, sadece takip etmekten zevk alan bu dolandırıcının izini sürmeyi takıntı haline getirir.
* Ohooo vizontele daha çok yanar oglum; sinemaya benzer mi? Ben en çok sinemayı severim, sinema başka bi'şey.