1938 Çekoslovakya’sında geçen ve Marek Najbrt’ın yönetmenliğini üstlendiği bu etkileyici dönem draması, savaşın gölgesinde şekillenen bir aşk ve hayatta kalma hikâyesini anlatıyor. Film, Nazi işgaliyle birlikte hayatları altüst olan bir çiftin içsel çatışmalarını ve toplumsal baskılarla mücadelelerini gözler önüne seriyor.
Hana (Jana Plodková), yeteneği ve karizmasıyla dönemin hem tiyatro sahnelerinde hem de beyaz perdede yükselen bir yıldızdır. Ancak yarı Yahudi kimliği, Nazi rejimi altında onu tehlikeye atar. Emil (Marek Daniel), Hana’nın kocası ve bir radyo spikeridir. Karısına olan sevgisi, onun başarı ve bağımsızlığına duyduğu kıskançlıkla gölgelenir. Emil, Nazi propaganda ajansı Axis tarafından, halkı yeni rejimin üstünlüğüne ikna etmek üzere bir anlaşma yapmaya zorlanır. Bu fırsatı, Hana’yı koruma amacıyla kabul eden Emil, kısa sürede rejimin etkili bir sözcüsü haline gelir.
Ancak Emil’in Nazi propagandasındaki başarısı, onu halkın gözünde bir yıldız yaparken Hana’yı gölgede bırakır. Bir zamanlar kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadın olan Hana, Emil’e bağımlı hale gelir ve bu durum çiftin arasındaki gerilimi artırır. Emil’in yaptığı bir hata ise hem kendilerinin hem de sevdiklerinin hayatını ölümcül bir tehlikeye sürükler.
2010 yılında Çek Aslanı Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Müzik ödüllerini kazanan bu film, savaşın insan ruhu üzerindeki etkilerini ustalıkla işlerken, kişisel ve ahlaki seçimlerin dramatik sonuçlarını da gözler önüne seriyor. Dönemin atmosferini güçlü bir şekilde yansıtan bu yapım, tarih ve dram seven izleyiciler için kaçırılmaması gereken bir eser.